26°
MarasExpress.Com – “fashionaddict” hesabıyla kısa bir süre içerisinde binlerce takipçiye ulaşan Ayşe Kalkavan moda denildiğinde çok konuşulan isimlerden… Keyifli röportajımızda kendisini daha yakından tanıyoruz…
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Merhum iş adamı, Fenerbahçe Eski As Başkanı Şadan Kalkavan’ın kızıyım. Saint Benoit Fransız Lisesi’ni bitirdikten sonra Bilgi Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi bölümünden mezun oldum. Ancak mezun olduğum bölümle alakalı bir kariyer düşünmedim. Modaya olan tutkumdan dolayı zaman zaman tasarımcılarla iş birlikleri yapıyorum.
Moda, seyahat ve sosyal yasam konularında yazılarınız oldukça yüksek beğeniyle takip ediliyor. En çok hangi konuda yazmayı seviyorsunuz?
Aslında bunları kaleme almaktan ziyade akılda kalıcı kareler elde etmeyi daha çok seviyorum. Fotoğraf çekmek benim için özel bir tutku diyebilirim.
Instagram’da bu kadar çok sayıda takipçiye ulaşabilmenizin altında yatan faktörler neler sizce?
Stilim ve tavrım sanırım. Sadece giyinmek yetmiyor; yanında birçok donanımınızın da olması gerekiyor, bunu yansıtmayı başarmışım demek ki…
Moda sizin için nedir?
Moda, kişinin yaşam şeklidir. Bazen maskulen bir kıyafetin içinde feminen bir tavırdır… Son birkaç yıldır 70’lerin ve 80’lerin çizgisinin günümüze yansımasından çok mutluyum açıkçası. Ayrıca vücut tipine uygun giyinmek ve kombini doğru yapmak modanın altın kuralı.
Kendi tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
Sade bir tarzım olduğunu söyleyebilirim. Elbise, tulum, kot şort ve pantolonlar vazgeçilmezimdir. Çok fazla süslü olmak yorucu geliyor. Belli belirsiz hafif bir makyaj ile tarzımı tamamlarım. Bunun haricinde günlük yaşamımda yüksek bel jean ve sneaker’lar vazgeçilmezim. Gözlük, çanta ve ayakkabı ise en önemli tamamlayıcılarım olur. Her şeyin bir bütün olduğu göz yormayan, sakin bir tarzı tercih ediyorum.
Seyahat etmek size kendinizi nasıl hissettiriyor?
Özgür hissettiriyor. Seyahat bir tutku, İstanbul’u çok sevsem de zaman zaman kaosu ve kalabalık olması çok yoruyor. Öyle hissettiğim anlarda hemen seyahate çıkarım. Tanımadığın insanların içine karışmak, yabancılaşmak zaman zaman ruhu besleyen bir durum.
Dünyada en çok beğendiğiniz ülkeler nereler?
Daha çok Avrupa insanıyım; Fransa, İtalya ve İsviçre en çok sevdiğim ülkeler…
Bu ülkelerde ve Türkiye’de en çok beğendiğiniz tatil rotaları, oteller ve restoranlar nereler?
Milano benim ikinci evim. Burada Il Briciola, Il Salumaio, Martini Bar, Obika gibi restoranlar en sevdiğim mekanların başında geliyor. Onun haricinde Fransız Rivierası ve Amsterdam’a gitmeyi çok seviyorum. Kışın kayak için Gstaad, Courchevel vazgeçilmezlerim .
Takipçilerinize önereceğiniz bir yerin sahip olması gereken olmazsa olmaz özellikleri nelerdir sizce?
Kesinlikle konumu, görselliği ve kalitesi.
Yaşam felsefenizi nasıl özetlersiniz?
Mutlu olmaya çalışmak. Zaman zaman gerçeklikten uzaklaşıp kendi iç dünyamda fanusumda yaşarım. Sonra güçlenip tekrar hayatın akışına bırakırım kendimi. Hepimizin yaptığı ortak hata, anda kalamamak, hep gelecek planları yapmak. Oysaki gün bugündür, yarın sadece bir bilinmezlik… Farkındalığımı yüksek tutmaya, insanları algılamaya çalışıyorum. Sonuçta hepimiz kendi tercihlerimizi yaşıyoruz.
