26°
İzmir depreminde yaşanan yıkımı ve sebeplerini değerlendiren NSH Mühendislik Mimarlık-İnşaat Mühendisi Nasuh Tımarcıoğlu, “Depreme hazırlıklı olup çözüm odaklı tartışmalıyız” dedi.
Ege Denizi’nde Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen depremden İzmir’de en fazla etkilenen ilçe olan Bayraklı’da yıkılan binaların durumu ve zemini tartışılırken depreme ne kadar hazırlıklı olup olmadığımız, yerel yönetimlerden imar affına dek birçok konu da yeniden gündeme geldi.
NSH Mühendislik Mimarlık-İnşaat Mühendisi Nasuh Tımarcıoğlu, da her yerde hissedilen depremin özellikle bu bölgede yıkıma sebep olmasının zemin yapısından kaynaklı olduğunu belirterek, Malumunuz üzere 2020 yılı başlangıcından bu yana ülkemiz genelinde ciddi büyüklükte sarsıntılar meydana gelmektedir. Bunlardan en önemlileri ise acı kayıplar verdiğimiz ve şehrimizi de sarsıntı olarak bir hayli etkileyen 6.8 büyüklüğünde gerçekleşen Elazığ depremi, ardından 5.8 büyüklüğündeki Manisa depremi ve son olarak yaşadığımız 6.6 büyüklüğündeki İzmir depremidir.
Bir İnşaat Mühendisi olarak ülkemizin ve bil hassa da şehrimizin DEPREM konusunda ne derece sağlam ve dayanıklı binalara sahip olduğunun ve bu konuda ne kadar bilgili olup olmadığımızın sorusunu her bir yetkili makamın kendisine sorması gerektiğini düşünmekteyim.
Bizler ülkemiz genelinde kullanılan mevcut deprem yönetmeliğine göre tasarımlarını gerçekleştirdiğimiz binaların maksimum 7.5 – 8.0 büyüklüğünde bir depreme dayanabileceğini öngörebiliyoruz. Ülkemizde zaman zaman ilgili deprem yönetmeliklerinde güncellemeler yapılsa da bu yönetmeliklerin uygulanabilirliğindeki sorumluluk bilinci en fazla işin uygulayıcılarına düşmektedir. İlgili bütün makamların ülkemiz ve şehrimiz adına artık bir arsanın emsali, yoğunluk alanı, kat adedi ve imar plan tadilatları ve hizmet ömrünü tamamlamış ruhsatsız binalara imar affı gibi konularla ilgilenmesi yerine gerçekten yapılan bu yeni yapıların sağlamlığıyla ve depreme dayanıklılığıyla ilgilenmesi ve bu konunun daha da öncelik haline gelmesi elzem bir durumdur” dedi.
“KARA MARAŞ DEPREMİNİ UNUTMADIK”
Kahramanmaraş’ın Büyük Fay hattında olduğuna dikkat çeken NSH Mühendislik Mimarlık-İnşaat Mühendisi Nasuh Tımarcıoğlu, “Ancak her ne olursa olsun bu durum maalesef ki adı DEPREM olan net bir gerçeğin ortadan kalkmasına, şehrimizin Doğu Anadolu Fay Hattı gibi birinci derece bir fay hattı üzerinde kurulu olması gerçeğine ve tarihimizde yaşanan Kara Maraş Depreminin sonuçları gibi acı sonuçların gerçekleşmesine engel olamamaktadır. Bu deprem gerçeğinden kaçınmanın en etkili yolu ise tedbir, önlem, bilinçli yapılaşma ve sağlam binalardır. İlimizde bulunan eski yapılaşmaların gerek ilgili belediyelerimiz kanalı ile gerekse de daha başka çözüm ortakları ile kentsel dönüşüm adına ivedi bir şekilde çözüm üretilmesi gerekmektedir. Kentimizdeki birçok mahallemizde yapımı yıllar öncesinde gerçekleşmiş ve dolayısıyla mevcut deprem yönetmeliklerine uygun olmayan eğitim binaları, okullar, polis lojmanları, bir takım kamu binaları ve çarpık kentleşmenin de gerçekleştiği özel mülkiyetler yer almaktadır. Deprem bilimcilerinin ve AFAD’ın da öngörüleri üzerine özellikle Türkoğlu-Narlı istikametinden Dulkadiroğlu ilçemize uzanan Doğu Anadolu Fay Hattında yüksek miktarda bir enerji birikiminin olması ve ülkemiz genelinde son günlerde sıkça gerçekleşen sarsıntıların bu fay hattını da harekete geçirme ihtimalinin olduğu ilgili makamların açıklamalarında yer almaktadır. Şu unutulmamalıdır ki; biz bir Deprem Ülkesiyiz ve Deprem Şehriyiz. Dolayısıyla olası bir depreme her zaman hazırlıklı olmak, depremle yaşamayı öğrenmek ve tedbirlerimizi ona göre almak zorundayız.
Bu sebeple buradan bu konu hakkında bütün yetkilileri göreve davet ediyor, ülkemizde gerçekleşen depremlerde vefat eden vatandaşlarımıza Yüce Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum” ifadelerini kullandı.
