18°
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ederek babası Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümündeki şüphelerle ilgili dosya veren Fatih Furkan Yazıcıoğlu’na Batı Asya Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu, tepki gösterdi. Yardımcıoğlu, “O dosyadan sadece CHP’ye değil HDP’ye de vermelisin” dedi.
Konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan BAAE Başkanı Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu, “Herkesten Muhsin Yazıcıoğlu adamlığı beklemek boş bir beklenti. Siyasi partilerin liderleri ve onların çocuklarını düşündüm bir anda. Özal aklıma geldi. İsmet paşa geldi aklıma. Türkeş Bey geldi aklıma. Necmettin Erbakan Hoca geldi aklıma. Muhsin Yazıcıoğlu gibi bir adamın oğlunun eline bir takım kâğıtları alıp Kemal Kılıçdaroğlu’na gitmiş yada gönderilmiş olmasını aklım almıyor. Adam hayatın boyunca hangi zihniyetle mücadele etti adamın oğlu eline aldığı dosya ile o zihniyetin kapısını çalabiliyor” ifadelerine yer verdi.
Yakın zamanlarda CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in “Bende geri vites yok, HDP’ye bakanlık verilmeli” sözlerini hatırlatan Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu, şöyle konuştu: “Belki de CHP kafasının vermeyi düşündüğü bakanlık ve bakanlıklar; İçişleri ve Adalet gibi bakanlıklar da olabilir. Acaba elindeki dosyayı şimdiden öngörülü davranıp HDP’ye de mi götürse bu Muhsin Bey’in mahdumu. Haydi, hiç fena fikir değil bu. Eksik iş yapmışsınız. Eksik bırakmayın ve bu haftadan gece kalmayın ve erken hamle yapın. HDP çözer bu işi. HDP’ye de gitmelisiniz. Allah insanın aklını almasın. Allah izan versin. Allah akletmeyi nasip etsin herkese. İsmin Furkan olması, doğrudan yanlışı, aktan karayı, geceden gündüzü ayrıştırabildiğiniz anlamına gelmiyor. Fark etmektir, Furkan olmak.”
“Babanız şehit olduğunda çok mutlu olmuşlardı…”
BBP’nin merhum genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun şehadete erdiğinde CHP zihniyetinin mutlu olduğunun altını çizen Yardımcıoğlu, şunları kaydetti: “Eline dosyayı teslim ettiğiniz adamlar babanız şehit olduğunda 80 öncesi yılların intikamını hatırlarcasına çok mutlu olmuşlardı; ama siz o adamların kapısını çalabiliyorsunuz. Burası özgür bir ülke elbette ki istediğiniz kapıyı çalabilirsiniz. Daha önce de bazı kapılar çalmıştınız ve bundan sonra da yeni kapılar bulabilirsiniz. Siz istediğiniz gibi düşünebilir ve davranabilirsiniz ve biz de babanızı seven insanlar olarak istediğimiz gibi düşünebilir ve davranabiliriz. Ama bizim davranışlarımız Muhsin beyi ve davasını incitmez ama siz o kişinin oğlusunuz sayın kişi. Rahmetler olsun Muhsin Yazıcıoğlu beye…”
