1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe girecek olan ve e-ticaretteki rekabeti düzenlemeye yönelik yasada yer alan pazarlama ve reklam kısıtlamaları ile satış hacmine endeksli ek vergilendirme ve yüksek lisans ücretlerinin sektörü olumsuz yönde etkilemesi endişesi sektör temsilcilerini harekete geçirdi.
BİR çoğu E-ticaret pazarıyla birlikte büyüyen çoğu küçük ve orta ölçekli KOBİ statüsünde olan üretici ve tedarikçi firmaların sahip ve yöneticileri, “Yıllardır kazancımızın büyük kısmını işlerini büyütmek için yatırıma ayırırken, yasa yürürlüğe girerse mevcut yatırım planlarımızı askıya almak zorunda kalacağız. Pazar yerleri aracılığıyla ekonomiye katkılarımızın yanı sıra istihdam ve ihracata da destek olan biz KOBİ’ler ve esnaflar, yeni yürürlüğe girecek yasanın işleri el freni etkisiyle durdurmasından endişe ediyoruz ve bu yüzden Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla bu yasanın yeniden düzenlenmesi gerekliliğini ifade ediyoruz. Pazarlama ve reklam kısıtlamaları ile satış hacmine endeksli ek vergilendirme ve lisans ücretlerinin, e-ticarette fiyatların yükselmesine, sektöre yapılan yatırımların azalmasına ve istihdamda gerilemeye sebep olacağını öngörmek zor değildir” diye konuştular.
Sektörün bazı aktörlerinin bu konudaki görüşleri şöyle:
“Fabrika yatırımımı durdurmak zorundayım”
Kenan Danacı: E-ticaret yaptığım üretimin toplam iş hacmimin yüzde 70’ini oluşturuyor. İstanbul’da bulunan atölyemizde siparişlere yetişemediğimiz için 6-7 ay önce Kastamonu Tosya’da yeni bir atölye kurduk. 120 kişinin çalıştığı atölyemiz tamamen e-ticaret platformlarına üretim yapıyor. Platformlar üzerinden yurtdışına da ürün ihraç ediyoruz. Bu yasanın yatırım planlarımızı sekteye uğratmasından endişeliyiz. Ben satın aldığım araziye 1 yıl içerisinde 14 bin m2 kapalı alana sahip bir üretim tesisi kurmayı hedefliyorum. Burayı kurduğumda da 1000 – 1500 kişiyi istihdam edeceğim. Yasayla birlikte e-ticaret tarafındaki işlerim küçülür ve üretimim azalırsa bu yatırımı durdurmak zorunda kalacağım.
“Yasayla birlikte işlerimiz de duracak”
İsmail Rüştü Aslan: Yaklaşık 30 yıldır tekstil imalatı ve satışı yapıyorum. Daha önce yalnızca Merter, Osmanbey ve Kadıköy bölgelerine satış yapabilirken e-ticaret sayesinde artık hem tüm Türkiye hem de yurt dışına satış yapabiliyorum. Pandemi dönemini hep birlikte yaşadık. Bu dönemde e-ticaret sayesinde hem çalışanlarımızın mağdur olmasını engelledik hem de işyerini kapatmak zorunda kalacak olan satıcıların ürünlerini alıp e-ticaret üzerinden pazarlayarak kapanmalarını engelledik ve böyle bir dönemde iş, moral ve nakit sirkülasyonu sağladık. Yeni e-ticaret kanunuyla ilgili gelişmeleri bir haftadır her gece okuyorum. Ülkemizin ekonomisine katma değer yaratan bir satıcı olarak yasanın bana fayda sağlayacak bir yönünü göremedim. Yasadaki kısıtlamalar, elimdeki ürünleri satabilmem için gerekli pazarlama ve kampanya desteğinden mahrum kalacağımı gösteriyor. Bu da bundan sonra işime yapacağım yatırımlara temkinle yaklaşmam gerekeceğini düşündürüyor. Dünyadaki benzerlerinin aksine, yeni kanun pazarlamayı kısarak ve engelleyerek işimizi el freni etkisiyle durduracak. Bunca emeğimize her türlü desteğin verilmesi gerekirken pazarlamaya sınır konulmasının nedenini anlayamıyorum. Yasanın olumsuz sonuçları sonradan fark edilecek ama iş işten geçtikten sonra düzenleme yapılmasının yerine, yasa uygulamaya girmeden bizi mağdur etmeyecek şekilde düzeltmelerin yapılması gerektiğini düşünüyor ve umuyorum. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu konuda bize hep destek oldu. Bu yasanın köstek olacağını bilse gerekli düzenlemeler için talimat vereceğini düşünüyorum.
“Çalışanlarımızı işten çıkarmak zorunda kalacağız”
Uğur Nadar: 10 yıldır bu sektördeyim. Son 2-3 senedir yurt dışı satışlarına da başlayarak e-ticaret sayesinde pandeminin ekonomik etkilerini en az şekilde hissettik. Satışlarımız her sene neredeyse yüzde 100 oranında arttı. Bir satıcı olarak e-ticaret yasasıyla birlikte gelecek kısıtlamalardan endişeliyiz. 10 yıldır kazandığımız her kuruşu, işimizi büyütmek için yatırım amaçlı kullandık ancak yeni e-ticaret yasası satıcı olarak bizi korkutuyor. Yasadaki kısıtlamalarla birlikte ürün fiyatları artacak ve bu durum satışlarımızı olumsuz etkileyecek. Bu da işimizi küçültmemize ve çalışanlarımızı işten çıkarmak zorunda kalmamıza sebep olabilir. Önümüzü göremediğimizden elimizdeki stokları eritmek için imalata ara vermek zorunda kaldık. Sabırla bekliyoruz ama mevcut hâliyle sonumuz iyi görünmüyor ne yazık ki. Umarım biz ve çalışanlarımız mağdur olmayacak şekilde yeni bir düzenleme yapılır. Sektörün genelinin işine yaramayan bu yasanın kimlerin ekmeğine yağ süreceği de ayrıca merak konusudur.