Türk Eğitim-Sen Kahramanmaraş Şube Başkanı Ziya Yenipınar, hükümet ile pazarlığa oturan yetkili konfederasyon Memur-Sen’in pazarlıktan 0,5’lik bir artışla ayrılmasını, memurun ve emeklilerin hayallerini suya düşürdüğünü söyledi.
Yenipınar, “Hükümet ile yetkili konfederasyon karşılıklı olarak imzaları atarak memurun ve emeklilerin bütün ümitlerini bir kere daha masada bıraktılar. 2013 ve 2015 yılında ‘Tarihi başarı’ olarak ifade ettikleri ancak yaşanan kayıplarla ‘Tarihi hezimete’ dönüşen Toplu sözleşmelere daha beteri 2017 yılında eklendi. Hükümetin yüzde 3,5 + 3,5 teklifini ‘Müzakere edilebilir ama kabul edilemez’ bulan ve ‘Bu teklif elimize kalemi vermiştir ama mürekkebi içine koymamıştır’ diyen yetkili konfederasyon 0,5 puanlık artışa ‘Evet’ diyerek memurlar ve memur emeklileri için bir kutu mürekkep parası dahi alamadı” dedi.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un toplu sözleşme sonrası imza törenine katılmayarak dışarıda basın mensupları ile bir araya geldiğini hatırlatan Şube Başkanı Ziya Yenipınar, toplu sözleşmeden çıkan sonuca ilişkin en iyi açıklamayı Genel Başkanları Koncuk’un yaptığını kaydederek şöyle konuştu: “Genel Başkanımız Sayın İsmail Koncuk, Sonuçlarına katılmadığım, sonuçlarına saygı duymadığım, 20 milyon insanın beklentilerini boşa çıkaran bir imza töreninde sendika Genel Başkanı olarak bulunmamı abesle iştigal olarak gördüm, dedi. Genel Başkanımız, imza töreninde bulunmayı doğru bulmadığını, sonuçlarına saygı duymadığı, 20 milyon insanın beklentilerini boşa çıkaran bir imza töreninde sendika Genel Başkanı olarak bulunmasını abesle iştigal olarak gördüğünü belirtti. Genel Başkanımızın da tabiriyle sonucunun ölü doğduğu bir Toplu sözleşme süreci oldu.
Yenipınar, şöyle devam etti: “Bu kadar pısırık, bu kadar korkak sendikacılık anlayışı kabul edilemez. Kamu işçisine yüzde 12,5 bunların yanında ikramiyelerine 250 TL ve 3000 TL altında alanlara 90 TL iyileştirme yapan aynı siyasal iktidar, memura gelince kesenin ağzını sıkı sıkı bağlıyor. Toplu sözleşme masasındaki sendika başkanlarının tepkilerini kamuoyunun takdirine bırakıyorum. 20 milyon insanı hesaba katmadan yapılan bir zam politikasıdır. Bunları Türkiye Kamu-Sen olarak kabul edemeyiz. 0,5 puan artınca mürekkep doldu. O mürekkep artışı ne kadar yapıyor biliyor musunuz, 0,5 puanlık artış en düşük devlet memuru maaşında 11,58 kuruş artış, ortalama memur maaşında ise 15,4 artış demektir. Mürekkep fiyatlarını da araştırdım; dolmakalem mürekkebi 44,10 kuruş, 16TL, 14 TL’de var. Yani 11,58 kuruş artışla bir şişe mürekkep alınamıyor. Bu mürekkep nasıl dolmuş oluyor sizlerin takdirine bırakıyorum. Bu zam oranları en düşük dereceli memur maaşında yani 15/1 kademede bir memur maaşında 2018 yılının tamamı için 171, 04 kuruş, 2019 yılının tümü için 221,71 kuruş artış demek. Ortalama memur maşı için 2018 yılı için toplam 227,49 kuruş; 2019 yılında ise 294,88 kuruş artış anlamına geliyor. Yani bu zam oranları ile kamu çalışanlarının insanca yaşamasına yetecek bir artış sağlanamadı. Bütün devletin imkanlarını kamu çalışanları için kullanılsın demiyoruz. TÜİK in açıkladığı rakamların çok gerisinde bir asgari standartla kamu çalışanları geçinmek zorunda bırakılıyorsa, bu masada o toplu sözleşmeyi imzalamaya kimsenin hakkı yok. Onun için Türkiye Kamu-Sen olarak bu süreci bir orta oyunu gibi gördük. Aktör de bellidir. Sendikacılık tarihimiz iyi bir aktör kazanmıştır.” (www.marasexpress.com)