Kurban Bayramı’na sayılı günler kala milyonlarca vatandaşı kurbanlık alma telaşı sardı. Vatandaşlar, bütçelerinden kurbanlık payını ayarlamaya çalışırken Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan önemli bir uyarı geldi: “Kurbanlık bedelinin kredi kartıyla ödenmesi kurbanın sıhhatine engel teşkil etmez; ancak kredi kartı borcunu, ödeme tarihinde ödemek ve gecikmeden kaynaklanan faizli işleme düşmemek gerekir. Banka kredisi alınması durumunda faiz ödenecekse, faiz verme yasağını (Bakara, 2/275-279; Müslim, Müsâkât, 105-106; Ebu Dâvud, Büyû’, 4) işlediği için günaha girmiş olur. Maddi durumu iyi olmayan kişinin böyle yöntemlere başvurması yerine kurban kesmemesi daha uygundur.”
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek kurulu Dini Soruları Cevaplandırma Platformu, vatandaşların kurbanlık alımıyla ilgili sorularını cevaplandırdı. “Kredi kartıyla kurban satın almak caiz midir?” sorusunu değerlendiren platform, kurban kesmekle mükellef olan kişinin satın alacağı hayvanın bedelini peşin olarak verebileceği gibi, vadeli veya taksitli olarak da verebileceğini bildirdi. Açıklamada, “Bu bağlamda bedelin kredi kartıyla ödenmesi kurbanın sıhhatine engel teşkil etmez. Ancak kredi kartı borcunu, ödeme tarihinde ödemek ve gecikmeden kaynaklanan faizli işleme düşmemek gerekir. Kredi kartı ile taksitli kurban alırken, taksit yapma karşılığında bankaya ilave bir ücret ödenmesi durumunda ise, kesilen kurban geçerli olmakla birlikte, faizli işlem sebebiyle ayrı bir günah söz konusu olur” denildi.
BANKA KREDİSİYLE KURBAN KESİLEBİLİR Mİ?
Kurban kesmenin, âkil, baliğ (akıllı, ergen), dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan bir Müslüman’ın yerine getireceği mali bir ibadet olduğuna dikkat çeken Din İşleri Yüksek Kurulu açıklamasında, “İster nâmi (artıcı) olsun isterse nâmi olmasın temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka, 80.18 gram altın veya bunun değerinde para veya eşyaya sahip olan kişi dinen zengindir. Dolayısıyla bu kişi Allah’ın kendisine bahşetmiş olduğu nimetlere şükran ifadesi ve Allah yolunda fedakârlığın nişanesi olarak kurban kesmelidir. İster vacip olduğu için, isterse nafile olarak kurban kesen birisinin kurbanını peşin alabileceği gibi, borçlanarak satın alabilir. Bu, kurbanın sıhhatine engel teşkil etmez. Fakat kredi alması durumunda faiz ödeyecekse, faiz verme yasağını işlediği için günaha girmiş olur. Maddi durumu iyi olmayan kişinin böyle yöntemlere başvurması yerine kurban kesmemesi daha uygundur” ifadeleri yer aldı.
BORÇLUNUN KURBAN KESMESİ GEREKİR Mİ?
Kurban zorunlu ihtiyaçları ve borçları dışında belirli (nisap) miktarda mala sahip olan kişiye vacip olduğunun vurgulandığı Din İşleri Yüksek Kurulu açıklamasında, “Hz. Peygamber (s.a.s.) imkan bulduğu halde kurban kesmeyenlerle ilgili ağır ifadeler taşıyan hadisiyle, bir taraftan kurban ibadetinin imkan bulmaya, güç yetirmeye bağlı olduğunu ifade ederken, bir yandan da güç yetirenin kurban kesmesinin gerektiğine işaret etmektedir. Buna göre kurban ibadetiyle yükümlü olabilmek için belli bir malî imkâna sahip olmak gerekir ki, bunun ölçüsü de, ister nâmi (artıcı) olsun isterse nâmi olmasın, üzerinden bir yıl geçmiş olsun ya da olmasın, temel ihtiyaçları ve borçlarından başka, nisap miktarı mala sahip olmaktır. Temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 80.18 gram altın veya bunun değerinde para veya eşyaya sahip olan kişi dinen zengindir ve kurban keser. Kişinin malı olmakla birlikte borçlu da olsa ve borcu ile asli ihtiyaçları çıktıktan sonra nisap miktarı malı kalsa o kişi kurban keser. Fakat temel ihtiyaçları ve borçları için ayıracağı para haricinde bu kadar bir mala sahip olmayan kişinin kurban kesmesi gerekmez” denildi.