Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’nın vatandaşlara ucuz eti süpermarketlerle aracılığıyla satılacağını açıklamasının üzerine Kahramanmaraş Kasaplar Odası Başkanı Abdulkadir Arifoğlu, söz konusu uygulama kapsamına kasapların da alınması gerektiğini belirtti.
Arifoğlu, “Süper marketler, zaten bin bir çeşit ürün satıyor. Ancak kasaplar tek kalem ürün satıyor. O da et! Kasapların dışarıda kaldığı bu uygulama perakendeci kasabı bitirir. Vatandaşa ucuz et satılacaksa; süpermarketlerin yanında kasaplar aracılığıyla da satılsın. Bugüne bugün memleketin her noktasında kasap var. Üstelik kasapların sattığı tek şey et” dedi.
Et sektöründe üretici-tüketici arasında köprü vazifesi gören Kasaplar Federasyonu ile istişare yapılmadan sektör bazlı alınan kararları doğru bulmadığını belirten Kasaplar Odası Başkanı Abdulkadir Arifoğlu, ucuz eti kasapların da satması gerektiğini ifade etti.
Arifoğlu, “Şimdi Bakan Bey burada karkas eti 25 TL’den alacağını beyan etti. Üreticiler zaten şu an 26 TL civarlarında danalarını kestiriyorlar. Dolayısıyla şimdi bu üreticiyi o fiyat tatmin etmez. O fiyatın da şu an ki şartlar içerisinde kurtaracağını tahmin etmiyorum. Bizim en başından beri söylediğimiz bir şey var: Eğer üretici desteklenecekse yem fiyatlarına ona çare bulunması gerekiyor. Çünkü üreticiler, yem fiyatlarının yüksek olmasından dert yanıyor” şeklinde konuştu.
Kasapların, halkın ucuz et yemesinden yana olduklarını dile getiren Başkan Arifoğlu, şöyle konuştu: “Et fiyatlarının yükselmesi burada perakendeci kasaba hiçbir şey getirmez, aksine zarar getirir. Sebebi şu. Et denilen yağ, kan, su! Bunlar zaten 24 saat geçti mi durmadan çekilir fire verir. Onun için etin girdiği gün satılması gerekir. Ama maalesef et girdiği gün satılmıyor. Neden? Et fiyatları yüksek, vatandaş reyonlara sadece seyirci kalıyor. Bakıp geçmekte. Örneğin Kahramanmaraş’ta yaptığımız araştırmalara göre; insanlarımızın yüzde 75’i kırmızı ete küskün. Çünkü bu vatandaşlarımız kırmızı eti alamamakta, evine mutfağına götürememekte. Biz bunun bariz örneklerini giden Ramazan ayında gördük. Satılan tüketilen etleri gördük. Dolayısıyla bu fiyatlar çok yüksek. Biz isteriz ki et fiyatları düşsün. Bakanımızın da almış olduğu bu tür kararlar bizi en az tüketici kadar sevindirmekte. Ama burada bir şeye dikkatinizi çekmek isterim: ucuz eti satarken Bakanlığın kasap esnafıyla rekabete girmemesi gerekir. Kasap esnafı burada başka devletten gelmedi. Sen üreticiyi memnun edeceksin tüketiciyi de memnun edeceksin! Kasap esnafı ne yapacak burada?”
Sektör hakkında karar alınırken; sektör temsilcileriyle istişare içerisinde olunması gerektiğini kaydeden Kasaplar Odası Başkanı Arifoğlu, şu açıklamalarda bulundu: “Şimdi burada güzel istişarelerle hazırlıklar meydana gelse burada üretici de memnun olur tüketici de memnun olur. Kasap esnafı da memnun olur. Olmayacak diye bir şey yok. Şimdi burada kasap esnafı çok mağdur olacak. Eğer Bakanlık ucuz et yedirecekse getirsin kasap esnafına da versin kasap esnafı da satsın. Üreticiye daha fevkalade hizmet götürebilir. Şimdi büyük marketler bin bir çeşit mal satarken bin bir çeşit. Bir de sen buna et sattıracaksın. Kasap esnafının zaten sattığı nedir bir gram et. Düşünebiliyor musun? Kahramanmaraş’ta benim 200 tane üyemin içerisinde bunun 10 tanesi aklı başında ekmek yiyor. Dolayısıyla niceleri var ki evine yarım kilogram dahi et götüremeyen kasap esnafı vardır. Bu da kasaptır. Bunu Türkiye geneline yaydığımız zaman işte kasapların gerçek hali meydanda. Şimdi binlerce çeşit malzeme satan çeşit çeşit gıda maddesi satan bir zengine; nasıl olsa zengin, ver Allah’ım ver. Bir daha ver. Burada fakir kasabı ne yapacak. Ben şunu Sayın Bakanımdan önemle istirham etmekteyim ki burada ne şiş yansın ne kebap yansın. Burada üreticiyi tüketiciyi memnun edecek kasap esnafını da elinin tersiyle dışarıya atacaksa biz buna tamamen karşı çıkarız. Yoksa biz insanımızın ucuz et yemesini canı gönülden destekleriz. Ülkemizde bilhassa Kahramanmaraş’ımızda isteriz ki herkesin mutfağında kırmızı et bulunsun. Ucuzluğu gayet destekliyoruz; ama bazı şartların da göz önüne alınması gerektiğini düşünüyoruz.”