Bal üreticilerinin sorunları hakkında bilgiler veren Kahramanmaraş Arı Yetiştiriciler Birliği Başkanı Yemliha Öksüz, “Arıcı esnafının göç, yurt yeri bulamaması gibi sorunlar sektörün bileğini büküyor. Ürettiğimiz ballar değerinde satılmıyor.Glikoz şurubunu vatandaşlara bal diye satanlar, bu sektöre ihanet ediyorlar” dedi.
Doğayı ve ayıları sevmeyen kişilerin bal üretemeyeceklerine dikkat çeken Başkan Öksüz, “Bu para için, bal için yapılmaz, bu sevda öyle kolay kolay açıklanamaz. Arıcının Amerika’da birinci geliri tarla sahiplerinden almış olduğu kiraymış. Ama Türkiye’de ise neden geldin, neden benim tarlamı kullanıyorsun, arılar çocukları sokuyor gibi nedenlerle bizleri öteliyorlar” diye konuştu.
Tarımda ilaçların gereğinden fazla kullanıldığına dikkat çeken Öksüz şunları söyledi: “Arıcılığın yanı sıra insanların doğa sevgisi kazanması gerekiyor. Biz doğayı korumak yerine çevremizi zehirliyoruz. Tarım ilaçları haddinden fazla kullanılıyor. Bu sağlık açısından zararlı oluyor. Genç nesillere baktığınız da 15-20 yaşlarındaki gençler sağlıklı beslenmedikleri için obez olmuşlar. Bunun nedeni ise glikozla beslenmeleri, temiz havadan uzaklar, üzerindeki negatif enerjiyi yakamıyorlar. Bu gençlerimizin doğru beslenmesi lazım. Gençlerimizi bunlardan kurtarmamız gerekiyor. Büyükşehir belediye başkanımız Fatih Mehmet Erkoç’a çok teşekkür ediyoruz. Bizlere her türlü desteği sağlıyor. Arıcı esnafının ise kendi içinde bir bütün şekilde hareket etmesinde fayda var. Arısız hayat olmaz. Tabiatın devam etmesi için arıya ihtiyacımız var. Şehrimizde Bin 427 kişi bize kayıtlı bu işi yapan üyemiz var. 400 kişide kayıtsız bir şekilde bunu hobi olarak yapan kişiler var. Bu 2 bin kişiye yakın kişinin istihdamı kolay olmaz. Küçük şehirlerde bu sayı baş tacı edilir ama bu rakam şehrimizde küçük kalıyor. Bin ton bal üretimimiz var.Şehrimizde fabrika ve sanayisi geliştiği için bu dikkat çekecek bir rakam olmuyor. Adana ve Mersin’de ise 3500 kişi bu sektörde uğraşıyor. Bu çok dikkat çekmiyor.”
Kahramanmaraş balının tanıtımı için vatandaşların çevre illere giderken alacakları hediyelerin bal olması gerektiğini savunan Öksüz konuşmasını şöyle sürdürdü: “Çevre illere şehrimizdeki Bal’ı tanıtmamız gerekiyor. Ve bunu sadece üretici değil şehir olarak yapmamız gerekiyor. Arıcı esnafının göç, yurt yeri bulamaması gibi sorunlar sektörün bileğini büküyor. Ürettiğimiz ballar değerinde satılmıyor. Glikoz şurubunu bal diye satanlar, bu sektöre ihanet etmektedir. Eğer arıcı değer fiyatına ürününü satsa şehirde arıcılığın daha da gelişeceğini düşünüyorum. Gençlerimiz interneti olmayan, sosyal bir yönü olmayan kulübelerde yaşamayı göze alamıyorlar. Doğayı ve ayıları sevmeyen kişiler bal üretemezler. Bu para için bal için yapılmaz, insanın içerisinde gelmesi gerekiyor. Bu işi yapan kişilere de moral verilmesi gerekiyor. Tüm çiftçiler arıya muhtaçtır. Tarımda arı olmadığı zaman verim olmuyor. Arıcının Amerika’da birinci geliri tarla sahiplerinden almış olduğu kiraymış. Ama Türkiye’de ise neden geldin, neden benim tarlamı kullanıyorsun, arılar çocukları sokuyor gibi nedenlerle bizleri öteliyorlar. Oysa tarla için arı faydalıdır. En çok balı Sivas, Ordu, Samsun gibi şehirler bal üretiminde önde geliyor. Biz ise 16. Sırada yerimizi koruyoruz. Şehrimizin olumsuz bir sicili yok. Maraş balıymış ben bunun almam diye düşünmüyorlar. Tabi ki bazı şehirlerin olumsuz sicilleri var. Bizim şehrimizde arıcılara biraz daha destek verilmesi gerekiyor.”