Taşeron işçilerin kadroya alması hususunda çalmadık kapı bırakmayan Kamu Taşeron Çalışanları Platformu Genel Başkanı Halit Önük, “Tek bir işte çalışarak sadece ailemi memnun edebilirdim ama ben tüm insanlığa faydalı olabilmek bu derneği kurdum” dedi.
Kahramanmaraş Kültür Park Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıda taşerona kadro süreci hakkında basın mensuplarına bir açıklama yapan Kamu Taşeron Çalışanları Platformu Genel Başkanı Önük, gönlünü vererek başladığı bu işte siyasete karışmadan bu noktaya geldiklerini belirtti. Kendisinin de devlet kapısında taşeron işçi olarak çalıştığını ve o işi devam ettiği müddetçe sadece ailesine faydalı olabileceğini düşündüğü için derneği kurduklarını ifade eden Önük, tüm emekçileri rahat ettirebilmeleri için başladıkları bu yolda taşeronun kadroya geçebilmesi için çalmadık kapı bırakmadıklarına işaret etti.
‘TAŞERON NEDİR? BİLMİYORDUM BİLE’
Konuşmasına derneği kurma sürecini anlatan Önük, “2011 yılından önce taşeron işçileri eziliyordu ve hiçbir haklarını bilmiyorlardı. Ben kendimde taşeron işçisi olarak devlet kapısında çalışıyordum. Ben kendi kendime şöyle düşündüm; burası devlet kapısı, burada çalışırsak çocuklarımıza ekmek götürürüz ve çocuklarımız rahat eder dedik. Tabii ben o zaman işe başladığım dönemde taşeronluğun ne olduğunu bilmiyordum. İşe başladıktan sonra çalıştığım yerdeki müdürüm, öğretmenin, memurun herkesin bir sendikası var ve haklarını arıyorlar. Ama bizim hiçbir hakkımız yok. Ben bir sendikacının önüne çıktım ve ben sendikaya üye olmak istiyorum dedim. Bana “Sen ne olarak çalışıyorsun” dedi. Bende taşeron olarak çalıştığımı söyledim. O da bana, “ Biz taşeronları sendikaya üye yapmıyoruz” dedi. Bu süre zarfında çeşitli araştırmalar yaptım. Araştırma yaparken baktım ki Ordu’da İşçi Dayanışma Derneği adında bir dernek kurulmuş. Daha sonra bu arkadaşlarımızı aradım ve kendilerine üye olmak istediğimi söyledim. Onlarda bana senin üye olmana gerek yok Adana’da bir dernek varsa oraya üye ol dediler. Bende bunun üzerine dernekte arkadaşlarında yardımıyla bir dernek kurduk” dedi.
‘BAŞARAMAYACAĞIMIZI SÖYLEMİŞLERDİ’
Taşeron işçilerin kadroya alınması hususunda hiçbir şekilde siyasete karışmadan sorunu çözdüklerini ifade eden Önük, şöyle devam etti: “Bizde kendimizce siyasete bulaşmamamız gerektiği kararını aldık. Emeğin siyaseti olmaz dedik ve biz herkese gideriz dedik. Bunun akabinde gittik ve tüm siyasi partilerle görüştük. Biz taşeron işçilerin dernekleriyiz ve taşeron işçilerin derneklerinin bir araya gelip kurduğu platformuz ve haklarımızı arıyoruz ve kadro talep ediyoruz dedik. O dönemde tabi bizim hiçbir hakkımız yoktu, o dönemlerde çalışmayı başlattığımızda yıllık izinlerimizi dahi kullanamıyorduk. Bu harekatı başlattıktan sonra yıllık izinlerimizi kullandık geldik. Çalışmalarımız sonrasında o zamanlar kadro olacağını söylediğimiz zaman birçok kişi bize gülmüştü kadro olur mu ki diye. Hatta bize söylüyorlardı sendikalar başaramadı siz nasıl başaracaksınız diye bize sitem ediyorlardı ama biz inandık.
‘450 BİN KİŞİNİN YÜREĞİNİ KAZANDIK’
Bir grup yürekli insan bir araya geldik ve biz bunu başaracağız diyerek, ‘Taşerona hayır, kadroya evet’ dedik defalarca mitingler yaptık. Mitinglerimiz çok kapsamlı olmasa da en büyük mitingi Giresun’da yaptık. Çok çalıştık ve sonucunda 450 bin kişinin yüreğini kazandık. 450 bin kişi kadroya geçiyor ve bu önemli bir kadro olan 4D işçi kadrosuna geçiyor. Devlet büyüklerimiz ve siyasilerimiz bu işin üzerinde durmasaydı belki bugün buralarda olamazdık. Tabi bir şey eksik kaldı ve belediyeler ile il özel idareleri. 2016 yılında Maliye Bakanlığı tarafından bir taslak hazırlamıştı belediyeler ve il özel idareleri kadro içinde yok. Neden yok denildiği zaman ise belediyelerin içerisinde terörist dolu biz bunlara mı? Kadro verelim diye söylüyorlardı. Tabi bunlar güneydoğuda ki belediyeler için söyleniyordu. Buradan cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan’a sesleniyorum biz aynı maaşımızla 4D kadrosuna geçebiliriz. Şu anda diğer kurumlara hastaneye, kara yollarına, devlet su işlerine verilen kadro diğer bütçeden pay alan tüm kurumlara bu kadro veriliyor. Belediyelerden ve hastanelerden bir kısım arkadaşımız kadroya geçerken diğerleri geçemiyor. Bununla ilgili örnek kararlarımız var eğer kamu iktisadi şirketi devam ederse çeşitli seçenekler sunuyoruz. Belediye başkanı değiştiği zaman personeli göndermemeli personelde işine 4 elle sarılmalıdır. Nevzat Pakdil bir Kahramanmaraş evladı olarak bize çok sahip çıktı. Ankara’ya gidip bu konuyu dile getirdiğimiz zaman her zaman yanımızda yer aldı. Kimle görüşmek istesek kendisi bize destek oldu.”