Yerel seçimlere 1 yıldan az bir süre kaldı ve yavaş yavaş muhtarlığa aday olmayı düşünen isimler de niyetlerini açıklamaya başladılar.
Bu adaylardan birisi de Elmalarspor Kulübü Başkanlığını yürüten Süleyman Karabörk muhtarlık yarışına katılacak. Aday olduğu Elmalar Mahallesi’ndeki bütün insanların ellerini sıkarak projelerini anlatmaya çalışan Karabörk, yaklaşık 8 aydır gece gündüz demeden muhtar olmak için mahalleyi sokak sokak gezdiğini ve vatandaşlarla sohbet etmeyi sürdürdüğünü söyledi. Vatandaşa hizmet anlayışıyla muhtarlığa aday olduğunu dile getiren Karabörk, ” Mahallemin sorunlarını çözmek ve daha yaşanır bir mahallede ikamet etmek için aday oldum” dedi.
“YAŞANIR BİR MAHALLE İÇİN ADAYIM”
Muhtar adayı Süleyman Karabörk, Vicdan İle Cüzdan arasında olanlara seslenerek, “Gelecek nesillerimizi ve yarınlarımızı düşünmeliyiz. Düşünmeliyiz ki daha sağlam temeller, daha sağlıklı yarınlar, daha umutlu mutlu günler yaşayalım. Yaşayalım ki vicdanımızla baş başa kaldığımızda, kafamızı yastığa koyduğumuzda, acaba ben çocuklarımızın yarını ve geleceğine engel oldum mu? Diye düşünmeli. Olmadım ise çocuklarımızın geleceği için ne yapabildim ya da ne yapabilirim diye düşündiğümüz zaman, sorduğun soruya vereceğin cevap vicdanen verebildiğimiz en güzel ve en doğru cevap olmalıdır. Olaylara bu çerçevede geçici menfaat gözü ile bakacak olursak, emin olalım ki günübirlik ihtiyaç ne şahsımıza ne çocuklarımıza, ne yarınımıza, ne mutluluğumuza ne de sağlığımıza faydası olmayacaktır. Kişisel çıkar sağlama düşüncesi, yarınlarımızın karanlığı, umut ışıklarımızın körlüğü, köyümüzün bataklığa sürüklenmesi demektir.
“BEN TARAFSIZ BİR MUHTAR ADAYINIZIM”
Benim dışımda başka muhtar adayları da vardır. Bunlar arsında para dağıtanlar veya başka çeşit menfaat sağlayanlar olabilir. Ben böyle davrananlara itibarda etmemde saygı duymamda… Amma velâkin siz ne kadar para dağıtacaksınız diye? soran veya düşünen olabilir. Ben para dağıtmayacağım. Ben yarınlarımızın karanlığına ışık, yaralarına merhem, hayallerine umut dağıtacağım. Yine ben diyorum ki üç beş çıkarcı için benim 1 kuruş dahi beleşçiye yedirecek param yok. Lakin köyüme hizmet için maddi ve manevi, sizlerin de desteği ile ne gerekiyorsa yapmaya hazırım.
Köyüm benim sevdam. Ben köyümüzün karanlığına ışık, ben köyün kanayan yaralarına merhem ve ben sorunlara çözüm olacağım. Cüzdancılara inanarak vicdanımızı satmayıp yarınlarımızı düşünelim, boş hayallere, boş menfaatlere ve boş kafalara gitmeyelim. El ele verelim, bir ile birlik , dil ile dirlik kuralım. Kuralım ki anam babama, babam anama, bacım kardeşine, kardeş bacısına, emmi dayıya, dayı yeğene, komşu komşusuna ve kardeş kardeşine küs olmasın. Olmasın ki yarınlarımız aydınlık, geleceğimiz karanlık, umutlarımız ışıksız kalmasın
Karar verecek olan sizlersiniz saygıdeğer büyüklerim sevgili küçüklerim yapmanız gereken tek şey cüzdanı ile vijdanı arasında sıkışmamaktır benim acizane fikrim böyle benim bir canım var o da sizlere ve köyümüze hizmet içindir o canım da köyümüze feda olsun der olumlu desteklerinizi ve güzel fikirlerinizi benden esirgememenizi bekliyorum unutmayalım ki cüzdan her kapıyı açamaz her kapının anahtarı değildir en doğru kararı vijdanızın vereceğini düşünüyorum” dedi.