Kahramanmaraş Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Vakkas Kuzu küçükbaş hayvancılığın Türkiye için önemine vurgu yaptığı konuşmasında, “Küçükbaş hayvancılık Türkiye’nin yerli ve milli hayvancılık şeklidir. Biz 2006 yılında Tarım Bakanlığımızın strateji durumunda Islah üzerine kurularak faaliyet gösteren bir birliğiz ve desteklerin azalması ile zor günler geçiriyoruz” dedi.
Bizim coğrafyamıza, iklimimize, her şeyden önce kırsaldaki aile tipi işletmelerimize uygun olan koyun ve keçiciliktir diyen Başkan Kuzu; “Dolayısıyla, biz Anadolu’ya nasıl koyunumuzla geldiysek, Toroslar’da keçilerimizle var olduk, bugün sanki o çizgiden biraz sapmamızın ekonomik kayıplarını yaşıyoruz. Islah varsa Birlikler de vardır. Islah; tarafların, tek taraflı irade beyanı ile yargılamada daha önce yapılan usul işlemlerini tamamen veya kısmen düzetmesini sağlayan muhakeme kurumudur. Bu nedenle Devletimizin bizleri ve projelerimizi desteklemesi lazımdır” dedi.
“ISLAH VARSA BİRLİK VAR”
Bizim birliklerimiz 5996 sayılı yasaya bağlı olarak Tarım Bakanlığımızın strateji durumunda 2006 yılında ülke genelinde Islah amaçlı birlikler kurulmuştur diyen Başkan Kuzu; Maalesef Devletimiz bize verilen desteği azaltmıştır. Şuanda sadece anaç, koyun keçi desteğinden aldığımız hak edişi burada görevli tutuğumuz mühendislerin maaşlarını veriyoruz. Biz anaç desteğini birlik olarak alıp üreticiye teslim ediyorduk. Şimdi ise Anaç yavrularına destek veriliyor, bu da direk üreticiye gidiyor. Biz, bakanlık, il tarım müdürlüğü, bakanlık parayı veriyor. İl Tarım Müdürlüğü testi yapıyor. Biz işverenin işini veriyoruz. O parayı ağır bir hesap yetmediği zaman anaç, koyun keçi desteğinden aldığımız hak edişi biz onun maaşına ilave ediyoruz. Bizim ise mühendise verilecek gelirimiz yok, bizim projelerimiz var ama küçük destekler ancak çalışan personelin maaşını zor karşılıyor, hatta anaç desteklerinden gelen ücretleri maaşlara ekleyerek ödeme yapıyorduk. Maalesef o destekleme de kalkınca biz birlik olarak zor günler geçiriyoruz. Destek verilmez ise Projelerde sona erecek, ıslah olmayacak, birliklerde kapanma aşamasına gelecektir” dedi.
“ÜRETİCİ MAALESEF ZOR ŞARTLAR ALTINDA”
Kırsal alanda üretim yapmanın zorlukları ve yetersiz destekler nedeniyle sektörün sıkıntılar yaşadığını dile getiren Kuzu; “Üretici maalesef zor şartlar altında, kırsal alanda üretimi yapamamaktan kaynaklı olarak Türkiye’nin et ve süt üretimine yeteri kadar destek olamıyor. Artan maliyetlerin yanında, desteklerin yetersiz olması nedeniyle küçükbaş hayvancılık yapılamıyor. Biz birlik olarak Islah için bu işin mühendisleri ile çalışıyoruz. Projelerimizi uyguluyoruz. Tabi bunun için üreticinin yanına gitmek lazım, araç lazım, araç’a yakıt lazım, Bilgisayar lazım, elektrik lazım, kağıt lazım, kalem lazım, kayıt etmek lazım. Bunların hepsi masraf, destek olmazsa benim birliğimin geliri yok. Islah olmazsa biz yokuz maalesef” diye kaydetti.
“KÜÇÜKBAŞ TÜRKİYE’NİN LOKOMOTİFİDİR”
Üreticilerin, ekonomik zorluklara rağmen üretimi sürdürmeye çalıştığını ifade eden ancak bu durumun sürdürülebilir olmadığını belirten Kuzu, “Her ne kadar çobanlık, koyun ve keçi yetiştiriciliği dediğimiz zaman hayvancılık sektöründen çok büyük bir sektörden bahsetmiyormuş gibi sanılsa da, lokomotif olan bir sektörden bahsettiğimizi maalesef ki bugün acı tecrübelerle görüyoruz. Gerekli olan proteini çocuklarımıza yediremiyor ve bu pahalılıkla karşı karşıya kalıyoruz” diye konuştu.
“İNATLA ÜRETİME DEVAM EDECEĞİZ”
Üretimden çekilmelerin yaşandığına dikkat çeken Kuzu, “Üretim şeklimizde, yetiştiricimiz para kazanmasa da bu işi yapıyor ve bundan önceki süreçte, 4 yıl önceki rakamlara bakarsanız, zam almadan üretime devam ediyoruz. Bu da maalesef üretimden çekilmelere, yaşlı olan bu işle uğraşan yetiştiricilerimizin bu işten el çekmesiyle, maalesef bu noktada sektör kan kaybı yaşıyor. Ancak umutluyuz, bu coğrafya bizim, biz üretime inatla devam edeceğiz. Lakin destekler bizim için önemli. Devlet sadece Anaç’ta olan yavrulara destek veriyor. Buda bizim belimizi kırıyor. Anaç desteği bizim boynumuzu büküyor. Bizim beş tane silah projemiz var. Yani siz bize destek sağlamadığı zaman iki trilyon boşluğum oluyor. Benim birliğimi öyle bir parası yok. Birliğim depremi yaşamış bir birliktir. İki tane yerim vardı gitti. Ben aracımı değiştiremiyorum. On, on iki tane adam çalışıyor. Bu projelerden ikisi var. Ben bunları ödeyemiyorum. İşçiye çık destek Tazminatları önümüzde, Kıdemdi, ihbardı derken borç çıkıyor karşımıza, Güç yetiremiyorum. Devlet burada bize sahip çıkmalı. Bu projelerin devam etmesi için, bu destekleri alabilmek için Bakanlığa gidip derdimizi anlatacağız ya bize destek verilecek yada bize kapatın diye açık açık ifade edilecek” diyerek sözlerini noktaladı.