
Kahramanmaraş’ın Köşe Yazarlarından Ahmet Sandal 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Gününe özel köşe yazısı yayınladı. işte Sandalın cümleleri ile güne damga vuran yazı;
HAYVANLARI CANAVARLARDAN KORUYALIM
4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü. Bu gün dolayısıyla sizleri biraz düşündürmek ve biraz da farklı bir noktadan bakış açısı sağlamak için bu ilginç yazıyı yazıyorum.
Önce şu sorulardan başlayalım. Hayvanları kim koruyacak? Cevap: İnsanlar. Peki, insanlar hayvanları kimden koruyacak? Cevap: İnsanlardan.
Ne garip değil mi! Bir kısım insanlar, bir kısım insanlardan hayvanları koruyor.
Niye o insanlar kendileri korumuyor da, bir takım insanlar araya giriyor. Hayvanları korumayan insanlar, aslında insan değil mi?
İşte bu soruda yatıyor tüm hakikatler.
Evet, o bir takım insanlar, gerçekte insan değil, birer mahluk.
Evet, işte sorunun çözümünü ortaya koymak için, doğru bakış açısı gerektir.
İnsanlar, hayvanlar, bitkiler ve cansız varlıklardan müteşekkil bu hayatta bir de mahluklar var. Bu mahluk teriminden ne anlamamız gerekir. Onu da açıklayayım: Yaratık, acaip bir tür ve canavargillerden bir yaratık. Kısacası hayatta canavargillerden bir tür var ve görünümü insan, ancak içi ve ruhu insan değil.
İşte o mahluklardan hayvanları korumak gerekir. Esasında, yalnızca hayvanları değil, insanları ve canlı-cansız tüm varlıkları o mahluklardan korumak gerekir.
Bu yaşıma kadar geldim ve çok şey gözlemledim.
Bu Dünyada gözlemlediğim en müthiş hakikatlerden birisi de, insanlar dediğimizde esasında çok yanlış bir deyim kullanıyoruz. Canavargillerden yaratıkları da insan sanıyoruz. Çünkü dış görünümü insan gibi. O yüzden yanılıyoruz.
Bu yazıda hayvan haklarından, hayvanların korunmasından bahsediyorum. Dikkat edildiği üzere, canavargillerden bir türü tehlike olarak belirtiyorum. Buna hassaten işaret ediyorum.
Ve bundan dolayı da, başlığı çok dikkat çekici bir şekilde belirledim: Hayvanları canavarlardan koruyalım.
Bu başlığı okuyanların zihin yapısının da bir an için allak-bullak olduğunu da tahmin ediyorum. Bir tarafta hayvanlar var ve diğer tarafta da canavarlar var. Canavarlardan hayvanları nasıl koruyacağız? Zaten bir kısım hayvanlar da canavar gibi değil mi? Hayvanların korunması gereken canavarlar da kim? Bu şekildeki sorular kafalarda uçuşup gidiyordur.
Öncelikle şunu belirteyim, hayvanlar canavar değildir. Ancak, bir kısım insanlar insan değil canavargillerdendir. Hatta canavargiller şeklinde uzatmayalım. Bir kısım insan görünümlü mahluklar, esasında canavardır.
Biz canavar diye tabir duyduğumuzda, hemen aklımıza bazı hayvanlar gelir. Halbuki, canavar denildiğinde insan görünümlü mahluklar akla gelmelidir.
Gözünü kırpmadan çoluk-çocuk dinlemeden onlarca, yüzlerce insanı öldürenlerin canavardan ne farkı vardır. Bunlar görünüm olarak insan ancak aslında canavargil türünden mahluklardır.
Gazetelerde okuyorsunuz, gaddarane, acımasızca çocuklara, masumlara, kadınlara ve hayvanlara zulmedenleri TV haberlerinde izliyorsunuz, bunların insan olması mümkün müdür? Bunlar olsa olsa insan görünümlü canavardır.
Kuran-ı Kerimde bu türdekiler için en ağır tanım ve tabirler var. Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da şaşkındırlar. (Furkan Suresi, 44) Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir. (Araf Suresi, 179)
Kuran-ı Kerimde belhum adall terimi var. Manası, onlar hayvanlardan daha aşağıdadır. Hayvanlardan daha aşağıda olanlara karşı hem insanları ve hem de hayvanları, tüm bitkileri ve canlı-cansız her şeyi korumak gerekir.
Evet, görüldüğü üzere, bir tarafta insanlar ve canlı-cansız tüm varlıklar var, diğer tarafta ise belhum adall taifesi var. Belhum adalla karşı korunmak gereklidir. Başta da tüm masumları bu azgın ve tehlikeli taife karşısında korumak şarttır.
Bu yazımız, 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü dolayısıyla kaleme alınmış bir yazıdır. Bu yazıda elbette hayvanların korunması öne çıkartılmıştır. Ancak, korunması gereken kim olursa olsun, ister hayvan, ister insan, ister bitki, isterse canlı-cansız hangi varlık olursa olsun, karşı taraftaki tehlikeyi bilelim ve kimden korunacağımızı netleştirelim.
Tüm masumlar, tüm korunması gerekenler canavargiller taifesi dediğimiz belhum adalldan gelecek tehlike ve tehditlerden korunmalıdır. Bu tehlikeli azgın taife, parayı, maddeyi, Dünya nimetlerini çok severler, hatta tapar derecesinde severler. O taife için bir başka geçerli özellik de bencilliktir. Canavargillerden o taife Dünyanın en bencil mahluklarıdır. Bencillikleri ve menfeatleri için nice insana kıyarlar, nice masum canlıların hayatını yokederler.
Sözü uzatmaya gerek yok. Maalesef, son yıllarda daha da arttı. Masum köpek, kedi, at, eşek gibi hayvanlara eziyet eden ve hatta canlarına kasteden insan görünümlü canavarlar çoğaldı. Bu canavarlardan, başta hayvanlar olmak üzere, insan, ağaç, tabiat ve tüm Dünyayı korumak gerektir.
Bu vesile ile Dünya Hayvanları Koruma Gününü kutluyor, tüm insanlığı, hayvanlara sahip çıkmaya ve onlara gereken bakım ve ilgiyi göstermeleri konusunda hassasiyete ve insan görünümlü canavarlara karşı da dikkatli olmaya çağırıyorum.
Ahmet SANDAL