
Kahramanmaraş hepimizin ortak paydası,
Kahramanmaraş sevgimiz, derdimiz ve gerçeğimiz değil mi?
Sevenler olarak kendimizi bir şekilde O’nun binlerce hücresinden biri olarak görüyoruz.
Her hücresi çok değerli olduğu için, Kahramanmaraş’ın takımlarını büyük biliyoruz.
Sağlam hücrelerin birleşmesiyle de ortaya, Hasretimiz, sevdiceğimiz başarılı bir Kahramanmaraşspor ve Kahramanmaraş İstikalspor bekliyoruz.
Tüm hücrelerin sağlıklı olmasının yanı sıra,
Olabildiğince güçlü olmak istiyoruz,
Çünkü rakipler de güçlüyüm diyor ve çoğu da horozlanıyor,
Biz de sahalardayız, biz de büyük düşünüyoruz.
Özellikle İstiklalspor için;
Futbol dünyasından ve bu ligden de geriye dönüş yok artık,
Sonra mı?
Herkes, her birim, her detay, her kişi tıkır tıkır işlemeli,
Güçlüyseniz eğer, o an da bitirmelisiniz rakibin işini.
O nedenle herkes görev yapan,
Bu farklı farklı hücrelerin kıymetini bilmeli.
Hastalanan hücreler de, can yakmadan bu aralar acil olarak tedavi edilmelidir.
Takımımız nezih ortamlarda, nefis imkânlar içinde çalışmaktadır.
Ligler başlamadan önce yapılan analizlerin çoğu kâğıt üstündedir.
Ama bazı şehirlerin ve takımların gerçekliği kâğıt üstüne sığmaz.
Kahramanmaraş İstiklalspor bu sezona sadece bir takım olarak değil, bir karakter olarak giriyor.
Bir duruş, bir direnç ve bir ihtimalin adı olarak…
Şimdi Ahmet Gaffar Akarca için bir güzelleme yazacağım hiç aklıma gelmezdi.
Kahramanmaraş yerel ve ulusal gündeme göndermeler bırakan, aktif kişiliğini aktivist eylemlerle süsleyen Gaffar Akarca’nın samimiyetinden zerre kadar kuşku duymadım.
Yazılarımda kale arkası mevzulara oldum olası mesafe koymuşumdur.
Gerçek ile yalan arasına nifak sokan, doğruları saptıran algı metotlarından da nefret ederim.
Bu ligde şampiyon olmak için illa en pahalı kadroya sahip olmanız gerekmiyor.
Oynayacağınız 34 maçtan 20’sinde savaşmayı, kalan 14’ünde akıllı olmayı başarırsanız, yeter.
Bu lig, kazananı her zaman kalitesiyle değil, istikrarıyla belirliyor.
İStiklalspor’un da ihtiyacı olan tam da bu: istikrar.
Bu grupta her takımın zaafı var.
Bursaspor’un adı büyük, kadrosu değil.
1461 Trabzon genç ama kırılgan.
Isparta 32 düzenli ama sıkıcı.
Mersin ayağa top oynar ama rakip sertleşince silinir.
Menemen, fantezi peşinde, Ankara Demir’e de yazın sıcak geliyor artık.
Kahramanmaraş İstiklalaspor’un rakiplerinden farkı, mücadelesinin içgüdüsel olması.
Bu şehir ve bu takım Stadyumsuz, tesissiz, sezona hazırlıksız bir şekilde, futbolcular sadece maç oynamaz, varlık gösterir.
1 puanlık bir maç bile bu ligde altın olur.
Tabi Başkan cömert davranmayacak, alınana sporcular kaliteli ama yaş ortalaması yüksek…
Tecrübe yumağı ama tecrübede para ister para…
Yoksa yok der….
Takım içinde ayakları yere basan bir kaptan, yedek kulübesine küsmeyen bir tecrübe ve kenarda el kol hareketi değil, çözüm üreten bir teknik direktör varsa bu grupta her şey olur.
Bu sezon TFF 2. Lig Kırmızı Grup, kağıt üstünde favorisi olmayan bir lig.
Bu da Kahramanmaraş İstiklalspor gibi takımına inanan şehirlerin şansı demek.
Çıkmak mı? Olur. Yeter ki, “bir şehir nasıl oynar?” sorusunun cevabı Kahramanmaraş’ta her hafta sahaya yansısın.
Kazananın değil, kalanların ligi bu. Ama kalan, bazen çıkan olur.
Yeri geldiğinde tebessüm edecek, yeri geldiğinde üzülecek, yeri zamanı geldiğinde de şapkamızı çıkarıp ince ince düşüneceğiz.
Ben Ağlarsam arkamdan şehir ağlar, ben sevdamı sancı olarak taşımak istemiyorum.
Huzurlu bir atmosfer içerisinde yeşil sahalarda yaşamak istiyorum.
Kalın Sağlıcakla…
